suyduk ikimizde birimiz rakının içinde duruyorduk birimiz yanındaki bardakta ikimiz de kafa buluyorduk sözümona rakıyla/hayatla her şey için biraz geçti her şeye gecikmiştik biraz bir dudak farkıyla
her gün yeni bir senaryo demlenirken kavanozlarda gül suyuyla yıkanıyordu ağzımız/ağıtlarımız ortağız ikimiz de aslında tâciriyiz bayatlayan umutların balistik incelemesi yapılmamış ecelsiz ölümlerin/hayatların
kimse farkında değil günâhın kimse konuşmuyor kimse umursamıyor güllerin hasadında yok edilen tomurcukları hangi batınî pazarlığa tabii nereye, kime, hangi batılının torbasına doyum bu hangi çocukölümü hak edecek kadar doğulu!
herkes haklı soru kipinde birbirine bakıyor ortada bir kokuşmuşluk oysa kaç kez gördük bu filmi keskin şirkin, asıl fikri bozduğunu önceden pirincin siyahını temizleyen eller şimdi kendi suyuna önsöz! ... her şey apaçık ortada diyorlar ağzı sımsıkı kapalı şeffaf tenceredeki siyah pirinçleri vuruyorlar! önce ateşi doyursunlar umutsa köz!
gelin kökten çözelim bilmeceyi/ meseleyi analar mezarlıkta doğursunlar!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Haklı Soru Kipindeki Siyah Pirinç Taneleri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Haklı Soru Kipindeki Siyah Pirinç Taneleri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bu batılının gözünde, anlayışında böyle ne yazık ki.. Hiç bir çocuk ölümü hak etmez. Ne doğulu ne batılı. Derinde ne çok acılar, yanlışlar saklı insanlık adına.
her geçen gün, biraz daha geç kalıyoruz yarınlarımıza..