kolajgöz pınarımda okumaya çalışırken kalbini kalbimin aynı sayfasında kirpik ucumdan kendime de bakıyorum kuşların -hayır kuşlar çığlık çığlığa- kelebeklerin dilsiz oyununda -meğerse- şeylere kendimce anlamlar yüklüyor(muş)um sözcüklerin beni söylemiyordu hiçbir yerde oysa şımarmayı isterdim biraz -biraz mı- itiraf etmeliyim birazdan çok biraz cemre düşsün buz tutmuş çatısına kalbimin ve kamaşsın ışıltısında gözüm öyle umut bırakarak gittin ki sanki yanlışlıkla örtülmüş de az sonra açılacak gibiydi gözün biraz ordan biraz burdan topluyorum dağılanları hepsi aynı bütünden koptuğu halde yeniden bütünleştiremiyorum çünkü kopuş ölmeden önceydi koptu, dağıldı öldüm şimdi dokunduğum her şeyin içinden geçiyor ellerim hiç birine değmeden dokunduğunu hisseden ellerim ellerimi hissetmeyen her şey ve her şey darmadağın |