PervanePervaneydi o Pervanelerin şahıydı Belki de yanmanın piri Yanmanın da/yanmanın Kavuşmaların çölüydü boğazındaki Ve sabrın serabıydı hayalleri Dili çölün kumuyla dolu Bir ah bile diyemedi Gecenin siyahına sardığı gözleri uykunun hasreti Sabahın ışıkları umudun Bir bilinmez yarına gönderip kendini Gökyüzüne buluttan perde çekti Hüzünlendi gece Ha dese ağlayıverecekti Kanatlarını uzattı hasret ateşine Sabrın taşını dövdü ha bire |