3
Yorum
19
Beğeni
0,0
Puan
1841
Okunma
Gülüşümü soludum ruhsuz izmaritlere
Ve artık kül tablamda anılar toplu mezar
Sığındıkça kapıldım z/amansız gelgitlere
Denizin kucağında şimdi gözyaşlarım var
Demem o ki sevgilim şeytan üçgeni gibi
Ruh, anı ve gözyaşı yüreğimin sahibi
Bakma bana söylerim yalnız dilimde kinim
Nefreti katre katre sükûtuma işledim
Yakma hatıraları hoyrat değil sakinim
Gamzelerini söküp dar geceme fişledim
Ayan beyan sersemim yine karıştı aklım
Arapsaçı gibiyim kalmadı gizlim saklım
Gönül gardiyanım ol desem de sıkılırsın
Dört duvar arasında ve yalnız tik taklarla
Deprem ol göğü titret dememle yıkılırsın
Bilirim aran bozuk aşk kokan tuzaklarla
Yağmura hasretimden bulutlara darıldım
Ah bir ağlasa diye “keşke” lere sarıldım
Ellerim, dilim, sesim yokluğun kadar soyut
Bütün anlamlar mecaz, cümlelerim örtülü
Varlığına sarılmak ruhta beşinci boyut
Düşler ağır yaralı umutlar ise ölü
Kendimle kavgalıyım içimde k/an davası
Bu ses, bu feryat da ne? Dinmiyor yürek yası
Şair diyorlar bana durgun ve mecalsizim
Kendimce konuşurum anlayanım pek azdır
Öldürmem duyguları biraz da ecelsizim
Baharlar yoktur bende ya kıştır ya da yazdır
Uzakları devirip atmam zafer narası
Gelme artık istemem ömrümün aşk yarası