HOR-HOR SENARYO (2)
Kara Zurna’m orda dur!
Ne Nuh Peygamberi Yardıma çağır, Nede Gemisini Himalaya Dağında kur. (*) Bunca Bilim, Teknik, İnsanlar... hepsi Kör, Dilsiz ve Sağır. Akıl yalnız sende var! Bili-bili Bilgiçlerim biliyorsa hepsi için-için peki Atmosferdeki Ozon Deliği, Havadaki Karbon-di-Oksit İlleti her Gün büyüyor, Yer Küre ısınıyor niçin? O kadar Para, bir o kadarda Aydın Kafa, Malzeme ve Zamanla Doğayı koruyup-kurtarmak varken, Uzayda İstasyon kuruyor, arıyor Hayatı Mars’ta. Göz-Önünde İnsanlar açlıktan ölürken gözlüyor Kainatı Satalitle, Aynalı Teleskopla Yer Küre yanıp-yok olurken, basıyor Ayak Aya! Bu ne biçim Bilim, Rüya? Bu ne biçim Dünya? Kara Zurna’m orda dur! Ne Peygamberi Yardıma çağır, nede Gemisini Himalaya Dağında kur! tek umut; -sen Nuh Peygamberi unut- Aralık 2015 Paris-Fransa Doğa Konferansında, inan! Yok olursa Doğan, sende yoksun be İnsan! (*) HOR-HOR Senaryo (1) Şiirinden |