ESĶİ ÇAĞDA BİR ÂŞĶ RİSALESİ
yaşım bin bilmem kaç
milattan önce Mısır’da Adem’dim göğsümde Havvamı besledim yıllarca o günde öyleydi şimdide. hala aynı nazla dönüyor dünya elementlere sıkışmış siktiğimin çarkı bir nükleer deneme belki yeter ölüme dünya da yeni bir savaşa hazırlanıyor zaten bunca hengamenin arasında sen saklı bahçem bir rozet gibi duruyorsun göğsümde apoletlerim gülüyor seni daktiloya çekişimde. ölümde dirimi teskin ediyor. yaşamı ciddiye alıyorum. inan bana sevgilim inan ellerime çocukken işçiydi bir süre saçlarını okşadı şimdi başımı kaşıyor bilinçsiz, istem dışı bana ne diyorsun ya bak burçlar eskiden aşk diyordu şimdi para. ben eskiden de sen diyordum şimdi de sen yarın da sen hergün sen arkam, önüm, sağım, solum sen ve senli bir novella oluyor herşey kahramanı ben olayım diyorum çelimsiz açız... sana bir risale için harflerin başına silah dayıyorum inan gelmezsen bütün kitaplar ölebilir. bir zamanlar afrikalıydım düşlerimi yok pahasına bir zenciye sattım devlet günah yazmasın mesai saatlerinde seni düşündüm ihmali iştir mevzutta. çokta büyük bir mevzu değil aslında çelimsiz bir atla karınca kentlerinde gezerken aşkın kesiştiği bir noktadan dik bir doğruyla toplumun gündemine çığ gibi düştüm. o gündendir hala kırgınım gökkuşağına ve samimi olmayan bütün renklere. çadırımı yaktıklarında kayı boyunda askerdim alparslan gibi açtım gözlerimi kılıcım bileklerimi kesti o yüzden ellerim korkak yetişti bugüne o yüzdendir yoklayamadım ellerimle seni yani bağışla beni sevgilim sana gelmenin saatini sorarken zaman kekemeydi ne ben onu anladım ne o beni n.pynst |
Güzel şiiriniz için teşekkürler.
Coşan yüreğiniz susmasın.
............................. Saygı ve Selamlar...