Pespaye...bilmek istemeyiz kan nasıl emilir, gafletin koca memeli göğsünden. yorduğunuzu size yorar hissettiğimiz bizim deriz. hiç mi hiç çekinmeyiz; içinizdeki nükleer denemelerden; savrulup duran pespaye partiküllerinizden… sorarız elbette bir gün hesabını can-ı gülüşenimize göz dikene; -pir’in köpeklerine sunsan yenmez o yüreklerden!- değil mi ki gökten alıp koparmış tutup cana katmışız devasa bulutları değil mi ki gökyüzümüze safir gördüğümüze tansık denir. gözlerimizdeki mavi noktalar biz diyenlerle bizimdir!.. gördük ki nice nice gemiler batarmış, çaşıt hallerin böyle gel geçlerinde. ki bizim soframızda hürriyet var, aşk var! direnip direnip boyun eğmemek var! böylesinin kasvet yüklü kasketine! -sorun şimdi kimin yetimidir ayrılık, gayrılık, kime şehvet olur o ayrık’sı çenelerde- rotamız şiir bizim, öğüttüğümüz can! un ufak mısır koçanı aşk dediğimiz; sürüye katılmayışın lanetli değirmeninde… Hidayet DAL/Can Sokağı Lambaları |
öptüm bu şiiri koydum alnıma
kıyısız tebriklerimle (haddim olmayarak )usta kaleme denmez lakin
selam ve hürmetle