Örtü
Islanmış, yağmurun yavruları,
Bir baharın sesli rüzgârları, sessiz kuruluğu; Sessiz buruklukları, Bir anda kurdukları bu kahverengi diyar, Damlalar, kuru yapraklar ile çamur, Duvar kenarlarını ter almış, Ve ilerleyemeyenler geçmişten yer almış. Eskinin fısıltıları mı bu; Çığlıkları mı? Kulak nasıl kabartılıyordu! Birkaç bez parçasını, Kıyafetlerimi, üzerimin paçavrasını, Sofranın bezini, Yastığımın yüzünü getirdim, Bu içimdeki karanlık nasıl örtülüyordu. |