Yalnızlık işçisi
Tutunduğun, ahmaklık dolu sanrılar,
Binbir rengi birdenbire griye çelen duyguların, Öfkeli çelişkilerinle kırıp döktüğün çeperlerin, Ve kırıntıların; Kasvetten bedenleriyle yırtınan, birer yalnızlık işçisi, Boşluğu yutup duran varlığında örümcek ağları, Ne zaman teşebbüs etse göğsündeki kıpırtı, Basiretin bağlanır, Gölgesini teneffüs ettiğin bir adam, Ki devasa bir uçurumun ucundaki kıymık tanesi, Ne zaman fısıldasan kulağına, Kalbindeki kuraklığı, Çaresizlik; her kıvrımında, aşılmaz bir dağ olur, Yıkıntılarda bile bir şeyler doğrulur, Sen, savrulursun! |