AZIĞIM SEVGİ İKEN...
Kâh gönül kâh gömüt
Sarkaç bildiğim o tezahür hele ki Yıkıntılarda can bulan, Anbean ölsem de ne gam, Ne de dilimde sitem: Kâh vardığım kâh ayrı kaldığım. Okunan hutbede saklı kılmışım bir kez Derde derman bellediğim Görünmez bir mecranın en kıdemli emsali Görünenden çok öte Bir yitişin doğumu kadar tahakkümperver eylemiş Benlik biraz süzgün biraz nazlı; Ansız öfkelerin canhıraş telaşı: Ötelemekse düşen payına beşerin Kolaysa yardan da serden de geç. Bir sarmalım belki de bir ferman, Güdümünde kaderin garip bir yolcuyum Bir kez düşmüşken yolum hazana. Kıdemli bir acıyım, çok derinde bir yara Kırık bir sazın kopuk teliyim: Mızrabın bile yetmediği. Çalıp çalıp söylenen bir güfteyim, Bestesi yitik ve saklı göğüs çeperimde. Bir yontu bir gömüt, Sırra kadem basan bir gölgeyim Aslı astarı olmayan yalanların dem vurduğu Desturu hakkaniyet olan bir imgeyim. Anlık bir yok oluşun hicap yüklü vicdanıyım Soğuk mezarların beşik bildiği bir sarnıç kadar Kayıp ve boş Hatta belki de devinen bir sarkaç: Bir yüzünde okunan hutbe Bir elinde mendil yaşları aş bilmiş Bir mazlum kadar dermansız Bir yıldız kadar sahipsiz. Tüketilmiş bir ömrün mihrap bildiği O eksende kayboldukça Aslını arayan bir aynayım: Gördüğüm her yüzde heyecana kapılıp Solan bir çiçek kadar nazlı, Niyaz bildiğim hecelerde kayıp varlığım Devrik bir cümlenin kayıp öznesiyim: Hegemonyasında kâinatın bir zerreyim sadece: Bir dokunuşta kaybolan sihir kadar gizemli Yetilerini biledikçe Günden geceye geçen, Köreldikçe aşkı nimet bilen. Kıblemi mademki yol eylemişim Ve aşkı sırdaş: Çok görmeyin bana ne olur Hele ki azığım sevgi iken Varsın kaybolayım bu hengâmede. Kırık mabedim, hayli yorgun mihrap bildiğim Kuytularda soluklanıp da yüzü suyu hürmetine Onca teamülün, Kızgın bir saçım; öfkesi kendine zarar, Zimmetliyim evrene çoktandır Varsın görünmez olayım nazarında onca pervasızın. Yitip gittiğimden beri ben böyleyim: Sağım, solum ve arkamda gizli Dost bildiğim düşmanlarım. Ne kederliyim ne dermansız Sanma ki serzenişim hayata Altı üstü bir faniyim, Aşka rahmet yüklemişken Hidayeti yürekte saklı, Hele ki bir kez kapılmışken rüzgâra Nazım niyazım sadece O’nun nazarında Saklı bir bilinmezin son halkasıyım, Yarını katık yapmış iken düşlerime. |