G'izli B'ağeskiden susardım hem de sivri dilime rağmen kavgaların sesine mühür dudaklarına kelepçe olurdum henüz sıcağı sönmemiş bakışlarda arardım gözleri gülüşünün orta yerine mıhlanır köprülerinden tane tane geçerdim süzgeçine takıldığım kaçıncı düştü bu kaçıncı sallanışım kaçıncı ipten alınışımdı tek başına sessizliğin bittiği yerde kopuyordu dikiş tutmayan o bağ gölgesine bastığım gökyüzü avuçlarıma yatırdığım dalga ve gün/eş hiç olmadığım kadar eminim gücünüzden rüzgâr kendini bile süpürürken ayaklarından adımlarına karışan renkleri de alır yanına yüzler çıplak ten tuzsuz dolmayan bir saat ibresi vurur zamanın çarkına kıble şaşar gün kaçar varlığına tavaf edilen maneviyatımın adresi s e v g i n o k t a ! 16/11/2015 eMİNeYZAMAN 15;51 |