Dokunma
dokunma
dokunduğun heryer gün batımı gibi ağır ağır batıyor gururuma sen gemileri yakmayı seversin limanlarıda kaç yolcu uğurladım bir bilsen hepside bir poşet yağmurla yeniden geldiler yine uğurladım yine geldiler yangınlarını söndürmeye yetmedi yağmurlarım ne olur yakma ben havadan ateşten anlamam bilirsin toprak olurum su olurum ateş olacak kadar hiç yeşermedim küçük kalbimi kavrayacak kadarda büyümedi ellerim küçülüyorum bak sen dokundukça şehirlerim var evet kaçtığım.. taşlarını tek tek seçtiğim şehirlerim var bir şehir oldu benden toprakla suyumu öpüştürürken bir şehir kuracağımı nereden bilebilirdim Ha birde şiirlerim var ekiyorum kenar köşesine şiirlerimi şehrimin hücre hücre firkatla besleniyorum adım adım düşüyor peşime gölgen üzerine basmamak için şiirlerimi çiğneyip geçiyorum her doğan günde ciğerleri oksijensizlikten patlayacak çığlık çığlığa bebek uyanışlarım susturamıyorum bebeği şiirlerim aç şehrim virane sen tüm bunlara sağır yabancı şehirlerimi de yakmaya kalkarsan şiirlerimle vuracağım alnından can çekişeceksin . |