İncir AğacıBuğulu gözlerim seni arardı Gece perdesini çekince cama Yüzümden yüzüne bir kapı vardı Sessizce girerdin bekar odama Siyahın mavinin elinden tuttum Bin yanım saadet bir yanım acı Naçar düşlerimi senle avuttum Tanıdın mı beni incir ağacı Göz göze gelince başlardı masal Senle bölüşürdüm derin sızımı Öğrenirdi yaprak öğrenirdi dal Bir güle çizilen alın yazımı Ah incir ağacı yaşlandım mı ne Hayat bedenimde bak nakış nakış Çile tüketiyor zaman bahane Ne yaz günahkârdır ne bahar ne kış Eskidi adımız aşkın dilinde Buluta sıkışmış ay matemiyiz Umudun karanlık bir sahilinde Kalbinden su almış batık gemiyiz *** Bir kız vardı hani söylerdim sana Gönlü düşlerimden büyük bir kızdı Uzaktı Kafdağı kadar insana Toprakta volkandı gökte yıldızdı Severdim; korkarak garipliğimden Derdim, çamurlu el uzanmaz güle Gözlerim dolunca tutup elimden Bir eski türküyle gelirdin dile Ve şimdi açtığım şu pencerede Ne sen varsın artık ne sevdiğim kız Zaman dediğimiz coşkun derede Nasıl akıp gitti tüm hayatımız Yeniden bakmanın yüzüne gece Geçmişe dönmenin var mı ilacı Bir hayat bizimki; ölüm dibace… Sarıl bana biraz incir ağacı |
eyvallah...