kadın öfkesinden dünyayı yaktıönce, yola yapraklar döküldü bir bir, tutuştu caddeler. sonbahardı bu. bir yürek yangınıydı sokakları tutuşturan, dehşet bir yağmurdan kaçıyordu kuşlar, çiçekler, böcekler ve; yağlı gerdanlarını, bir kadının boynuna geçirmişlerdi, kadının boynu rüzgarı dindiriyordu, sonra elleri gezindi, kadının çıplak bedeninde. kirli elleri. kadının çıplak bedeninde kirli elleri, sonra gözleri, kadının tüm teninde, sonra biran kadın haykırdı, kadın işçi, kadın anne, kadın özgürlük, kadın! haykırınca suratlarına kadın, çığlıklarında boğuldular kadının. deniz kabarmış, gök çılgına dönmüş, dalgalanıyordu bulutlar. sonra bir gemi donanması, kıyıya yanaştı, kıyıda kadının saçları dalgalanıyordu, rüzgar bir o yana, bir bu yana savuruyordu. kadın ağıtlar yaktı, çığlıklar attı, sesini deniz duydu, gök duydu, bulutlar, kuşlar duydu. bir insanlar duymadı. insanlar! çok gerideydiler. kadın öfkesinden sigara yaktı, öfkesi sigaradan daha hızlı yanıyordu. elleri tütün kokuyordu kadının, kadının üstü de tütün kokuyordu, saçları, yüzü, ciğerleri de, kadın öfkesinden dünyayı yaktı, bir devlet aramasında. ibrahim dalkılıç 27/09/2015 04:20 izmir |