Kalbur AltıSaksıda bilmem kaç sardunya Babaannemin saçıyla örülü Ismarlama gelmiş bir kış günü Açmasını beklerken o öldü Telefon kara zindan mezar kuyu Babam sallandı ses duyuldu Eyvah! Annem toprağa düştü Kaç yıldır babamın yüzünde sallanan telaş Arka balkonun penceresine asılı Hatıra hayat derler hayal yaşamak Beş kişi, Gülhane Cevizli Park Böyle kuru kuru gidilmez ki Onun aklında hortum, kuruluğu ıslatmak Hayalde yaşamak ölünce uyanmak Bağcılar’ da bir park düşe sallanmak Bazen cevizin altına düşmüş yaprak Kürek babamın alnında Ayakkabı koşar onun elinden fırlayınca Annemin peşi sıra Ben sevmemeyi ağlayınca öğrenmişim Seksen dönüm arazi arkasına kurulunca gök Bir de taşınca göl Peygamber çiçeğini sökünce kökünden Reçel gülleri rengini kaybederken Ben yalnızlığı babaannemden öğrenmişim Babamın ot içinde yürüyüşünü seyrederken Boyu bir yetmiş yaşı acıya çoktan yetmiş Onun küçük kardeşi elmalıkta salınır En küçükleri yanmış Fadime aşkına Annesinin peşinde dolanır Çok eskiye gider aklım Çocukluk hatıralarıyla dolar zihnim Fotoğraf albümü acı katar ekmeğime Düğün zamanı gelir gözümün önüne Yanan biz oluruz kalburda elenen de Sonrasında malumunuz Büyüdük, sardunya açtı rengi pembe Balkonun en sevdiği çiçek oldu o günden bu güne Hatırlamam güneşi sever mi sevmez Bir görünüp bir kaybolur Babamın yıllık telaşı hala pencerede Gün geçtikçe canlanır Dalına kuş bile konar Görünene inat İSTANBUL e... |
sevgiler,