ARAFTA...
Olası tedirginliğimin satırlarla döşeli
Yansımasındaki bir kıvılcım mahiyetinde Muktedir bir aşkın tüm yetileri ile Kırılgan bir yüzeyin kırık zemininde Düşe kalka yol aldığım o tek kişilik haznemde Olmazın oluru bir sevdaydı düşen payıma. Hele ki acemi bir gönlün peyda olduğu kıble iken Tüm tahakküm yansıyan günbegün Nükseden safça bir yanılgı benimki Sözüm ona kural dışı bir tantana Meylettiğim dur durak bilmeden Sen bildiğim yol bildiğim ve son dediğim Başı olmayan bir şarkı mıydı da Kayıptı nakaratı, Son demiştim kendimce oysa nasıl da masumane Bir terennüm iken yol olan yoldaş olan ve İlk yolculuğum ellerinden tutamazken: Hele ki o mahzen, Yatak döşek hüzün Vicdanımı yastık bilip de tüm susturulmuşluğumla bir yanda ben Ve hüküm giydiğim alacalı bulacalı bir dünyanın tek maliki iken Senin varsıl hegemonyan tırnak arası Bir replik miydi yoksa bunca kelam. Hele ki o yüz görümlüğü düşlerim yok mu Kaypak bazen nizamı hepten yitik Demli bir mizaç aslında yalıtılmışlığın küf kokusu Sorunlu ya da zorunlu bir telaş Çocuk misali bir neşe iken yüklendiğim Tınısını dahi merak etmezken Yokluğunla cezalandırıldığım gün gibi aşikâr. Gözümün feri söndü söneli Noksanım onca hezeyan devre dışı bırakmışken Aklımın melekelerini. Nüktedan bir izdüşümü belki de yalnızlığımın Hele ki yadsırken varlığımı çeperi kırık bir rüyanın Tekil mizacı oysaki ramak kalmıştı vuslata. Payidar kılsam da bu aşkı Sönük bir notasın nezdinde o isimsiz şarkı Pelesenk olmuşken gönül telime. Hadi git ki gittiğin gün gibi aşikâr Sol solabildiğince yeter ki sorma bana Son bildiğim kim bilir kaçıncı hikâye. Vakur bir gölgeyim altı üstü Sıkışmış arafta bilinmedik bir makamda Süregelen ahenksiz bir şarkı ve Sakil benliğimden sana son hatıra Düş bildiğim tek gerçektin oysa: Gıyabımda hangi söylence tanımlar ki bu gidişi Yok muydun da sanrısına kapılmıştım çocuk aklımın Külfeti hasret sen ki aşka namzet Son bakışındı kalan tek izlek Kırılgan hecelerle donatılmış sefil bir imge Kayıtsızlığının o tahakkümperver izdüşümü. Bir kul belki bir kural Aşk bana atalarımdan yadigâr Bulup da tutturamazken kıvamını Ve devinirken demli acıların niyazında Yokluğa endeksli bir var oluşun Hezeyan yüklü donatısı tekil sanrıların niyazında Koruk düşlerin sarnıcında Bilip bilmeden tokalaştığım bir yabancı Nezdinde Tanrı’nın bir yakarış benimki Dönencesi kayıp bir evrenin kıyısında Tepe taklak düştüğüm marifet bildiğim Kimliksiz düşlerin varsıl yansıması iken Akseden defalarca. |
Özlem Demirkaya &*.*&