ÖLÜMSÜZ AŞKLAR (10)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Sonra dedim ki;
Yaşam boyu edebiyat onur ödülü filan istediğim yok. Para, makam da isteyenin olsun. Benim için en değerli ödül varlığındır güzelim. Edebiyat, şiir karın doyurmaz belki ama, ruhu doyurur. Ruhuma, eşsiz ruhun yakışır. Ellerime de, gözlerime de, sözlerime de. Kalemime, kağıdıma, şiirlerime en güzel sen yakışırsın. Ne yapayım ipekten gömleği, ne yapayım duygusu olmayan altını, serveti. Bana bir tek sen gerek. Senden başkası ruhuma da bedenime de eziyettir. Sen gel yeter, bu benim yaşam boyu onurumdur. Vecdi Murat SOYDAN Fotoğraf: Ayesha Takia Postacı kapıyı iki kere çaldı, ‘’Size telgraf var, Şuraya bir imza lütfen.’’ Dedim ki, ‘’Yahu tarihe karışmadı mı telgraf?" Neyse, senet değil ya, bastım imzayı, aldım. Baktım, hellolu, mellolu bir şeyler yazıyor, My darlingi bildim de, gerisini mütercime bıraktım. ‘’Hele bir oku mütercim abi, ne ki bu? ‘’ dedim, Okumaya başladı. ‘’Canım benim… stop… Seni çok özledim… stop… Tarifeli ilk uçağa atla gel …stop… Biricik sevgilin… stop… ‘’ ‘’Eeee, bu kadar mı, kim yazmış ki ?’’ dedim, ‘’Telgraf kısa olur, yazanı da sen bileceksin, İsmi cismi yok yazanın.‘’ dedi. ‘’Borcum ne kadar mütercim abi?" dedim, ‘’İstemez, borcun morcun da yok." dedi, Yürüdüm gittim eve. Düşündüm düşündüm bulamadım, Hem de bana ‘’my darling ‘’ falan diyecek, Şaka gibi ya… Yazı koynumda uyumuşum. Değil tarifeli uçakla, Uçağı kaçırır yine giderim gitmesine de, Nereye, kime giderim? Bir de ‘’Atla gel ‘’ demiş, Canım benim ya, kim ki bu? Adresini yazsaydı, atla da giderdim, Arabayla da. En iyisi beklemek, belki arkası gelir dedim, Geldi de… Gelen postacı amcaymış, ‘’Beyefendi, size bir şey söylemek için geldim." dedi. ‘’Tamam, malum olmuştu bana, Kimmiş? Neymiş adresi?’’ dedim, ‘’Özür dilerim, postada karışmış, telgraf sizin değilmiş! Atın şuraya bir imza da alayım sizden." demez mi? ‘’Yok" dedim, "yokkk! Bu işler öyle kolay işler değil, Önce vereceksin, sonra alacaksın, Anan güzel mi senin? Kaç gecedir uyumadım, Sen bana önce yıktığın hayallerimi geri ver!‘’ Suçluymuş gibi yüzüme baktı, ‘’Haklısınız, ne yapabilirim ki?’’ dedi. ‘’Çok şey var yapılacak,’’ ‘’Şimdi’’ dedim, ‘’Seninle ödeşeceğiz.’’ ‘’Nasıl yani?‘’ dedi, Hatta geri geri kaçmaya başladı, Tuttum kolundan, çektim kendime, ‘’Korkma abiciğim, bir şey yapmayacağım.’’ dedim, Verdim eline kağıdı, kalemi, ‘’Yaz abiciğim.‘’ dedim, ‘’yaz!‘’ Başladı yazmaya… ‘’Sultan Murad Han’dan, Sultan’ına, stop… Mors alfabesiyle yazılmış fermandır… stop… Her kim yerini bile, öğrene… stop… Ferman padişahımızındır deyip… stop… Bir kese altını hak ede… stop… Bitti mi? Bitmedi… stop… Tez elden tarifeli uçağa koyup getire… stop… Aksi taktirde… stop… İki cihan üzerine yıkıla… stop..." Sonucu merak ettiniz değil mi? Vallahi ben de çok merak ediyorum, Morsa falan çevirip, elçiyle gönderecekti, Tabii yolda belde yırtıp atmadıysa… Hayırlı bir havadis gelmezse, PTT’nin T’sine tazminat davası açacağım. Bitti… Şiir burada bitti… stop… Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 13/09/2015-Isparta- Saat : 00.20 |
çok ama çok güzel :))
gelincik tarafından 7/31/2018 11:51:17 PM zamanında düzenlenmiştir.