KAFAMA BİR KURŞUN SIKASIM GELDİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın AŞKLAR, OVALARI KAPLAMIŞ OLAN MUAZZAM ORDULARA BENZER... DAHA DÜN, BÜTÜN İHTİŞAMI İLE ORADA İKEN, BUGÜN ARARIZ, YERİNDE YELLER ESER. ’ MONTHERLANT
ÖYLE BİR AN GELİR Kİ, KAFANIZA KURŞUN SIKMAYI GEÇİRİRSİNİZ AKLINIZDAN. O ANLARDAN BİRİNDE YAZDIM... KAFAYA KURŞUN SIKMAYI AKLINDAN GEÇİRENE DELİ DERLER DİYORSANIZ, BİR DELİNİN ŞİİRİNİ OKUYORSUNUZ ŞU ANDA.. SİZ, KİRLENENLERDEN OLMAYIN LÜTFEN. KİRLETİLENLERDEN DE... ONURUMU KAYBEDECEĞİME, PARAMI KAYBEDERİM DİYENLERDENİM. LAFTA KALAN BİR SÖZ DEĞİL BENİMKİSİ. ÇÜNKÜ ONURLU İNSANLAR, ASLA VE ASLA YALAN SÖYLEMEZLER. KİMSENİN ONURU VE GURURUYLA DA OYNAMAZLAR. NE KİRLENMEK İSTERLER, NE DE KİRLETMEK... ADAM GİBİ ADAM OLMAK ZORDUR,,, ZOR... Eylül ayı her zaman bana karamsarlığı ve hüznü çağrıştırır. Aklıma sarı yapraklar, kuru dallar gelir. İnsanoğlu da böyle değil midir ki? Bir yeşerir bir kurur...Gönül çiçekleri sevince açar,,, sonra hazan... tıpkı Eylül gibi. Bu tetik, tüm kötü niyetli kişilere. Tetiği kendime doğrultum ki, onursuzluklarını hatırlarlar belki de, yaptıklarından utanırlar ve kimseye bundan böyle zarar veremezler.. İsmet İnönü ne demişti: "Bir memlekette namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır." MAALESEF ARAMIZDA MASKEYLE DOLAŞAN EDEPSİZLER VAR... Sevdamın nağmesi, rüzgardan tabut Gözümden yaş akar, sanırlar bulut Nasıl dersin bana, “adımı unut! ” Kafama bir kurşun sıkasım geldi Tatlı aşk sözlerin, şekerdi, baldı Varlığın canıma tek tutar daldı Şimdi yok hatıran, talanın kaldı Kafama bir kurşun sıkasım geldi İki cihanda da, benimsin sandım Sahte sözlerine nasıl inandım Çaresizliğime, bahtıma yandım Kafama bir kurşun sıkasım geldi Siyah gözlerindi aklımı alan Ateşlere atıp, dertlere salan Nasıl aldanmışım, her şeyin yalan Kafama bir kurşun sıkasım geldi İyilik gelmezmiş kötüden şerden Felek sille vurmuş kalkamam yerden Canım kurban olsun, vazgeçtim serden Kafama bir kurşun sıkasım geldi Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 25 Eylül 2010-Isparta * ser : baş, kafa. Şiirin Hikayesi AŞKLAR, OVALARI KAPLAMIŞ OLAN MUAZZAM ORDULARA BENZER... DAHA DÜN, BÜTÜN İHTİŞAMI İLE ORADA İKEN, BUGÜN ARARIZ, YERİNDE YELLER ESER. ’ MONTHERLANT ÖYLE BİR AN GELİR Kİ, KAFANIZA KURŞUN SIKMAYI GEÇİRİRSİNİZ AKLINIZDAN. O ANLARDAN BİRİNDE YAZDIM... KAFAYA KURŞUN SIKMAYI AKLINDAN GEÇİRENE DELİ DERLER DİYORSANIZ, BİR DELİNİN ŞİİRİNİ OKUYORSUNUZ ŞU ANDA.. SİZ, KİRLENENLERDEN OLMAYIN LÜTFEN. KİRLETİLENLERDEN DE... ONURUMU KAYBEDECEĞİME, PARAMI KAYBEDERİM DİYENLERDENİM. LAFTA KALAN BİR SÖZ DEĞİL BENİMKİSİ. ÇÜNKÜ ONURLU İNSANLAR, ASLA VE ASLA YALAN SÖYLEMEZLER. KİMSENİN ONURU VE GURURUYLA DA OYNAMAZLAR. NE KİRLENMEK İSTERLER, NE DE KİRLETMEK... ADAM GİBİ ADAM OLMAK ZORDUR,,, ZOR... Eylül ayı her zaman bana karamsarlığı ve hüznü çağrıştırır. Aklıma sarı yapraklar, kuru dallar gelir. İnsanoğlu da böyle değil midir ki? Bir yeşerir bir kurur...Gönül çiçekleri sevince açar,,, sonra hazan... tıpkı Eylül gibi. Bu tetik, tüm kötü niyetli kişilere. Tetiği kendime doğrultum ki, onursuzluklarını hatırlarlar belki de, yaptıklarından utanırlar ve kimseye bundan böyle zarar veremezler.. İsmet İnönü ne demişti: "Bir memlekette namuslular da, en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır." MAALESEF ARAMIZDA MASKEYLE DOLAŞAN EDEPSİZLER VAR... DOSTÇA KALINIZ... |
seçkin kaleminizi kutluyorum saygılar
sunuyorum..