en çok yeşildi yakışan bir farklıydı üzerinde çimenler gibi sen vardın gözlerimde sessizce adın vardı bakışlarımın tazeliğinde duruşunda bir ahenk ve yorgunluğumun geçkiniydi hepsi belki de şu suskunluğumun çaresiydi rengi göz alan çarpıntısı ve gönül alması en çok özlediğim de sarmasıydı ellerimi ama hepsi karşılığı olmayan bir köprü devamı gelmeyen bir yol gibi çıkmaz bir sokağa hapsetti beni..
sen hep yeşilli kal umutlu kal mutlu kalsınlar hep kırık dallarımda biliyormusun yokluğunda şu toprak bedenime öyle yakışıyor ki sen hep bahar kal, solmasın yaprakların sen hep yaz kal üşütmesin kışlarım oysa mevsimler öyle ağırlaşıyor ki biriken hüzün tanecikleriyle içimde boş ver! kırılan ben olayım kalbimde..
demekki fark dağlar kadarmış yeşilin tonu ve gökyüzünün mavisi tüm boşluğunda uzanan bir yolmuş hepsi hepsi sahte bir hoşlantıymış içinde gerçekmiş gibi görünen bir oyunmuş tüm gerçekliğinde sevsem de seni yalandan bir bakışmış o yeşili rengin..
içinden git diyorsun belki belki yakıştıramadığın kadardım sende bir türlü çıkamadığımız bu aşk yolunda ne biten vardı, ne de başlayan hep sitem, hep sitem, hep bahane hep baştan, hep silbaştan bir yaşam gitmeyen bir adımla varılmayan bir liman git diyorsun belki gözlerime baka baka gideceğim elbette bu son olsun kime doğru dediysem hep yalan çıktı benim dallarım zaten hep kırıktı bırak boş ver!’ olan olmayan içimizde kalsın yolun açık olsun tüm yeşilliğinde dua et canım bir fidan ek gönlüme çimenli kalsın kör gözlerimde..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Tüm Yeşilliğinde şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Tüm Yeşilliğinde şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
en çok yeşildi yakışan bir farklıydı üzerinde çimenler gibi sen vardın gözlerimde sessizce adın vardı bakışlarımın tazeliğinde duruşunda bir ahenk ve yorgunluğumun geçkiniydi hepsi belki de şu suskunluğumun çaresiydi rengi göz alan çarpıntısı ve gönül alması en çok özlediğim de sarmasıydı ellerimi ama hepsi karşılığı olmayan bir köprü devamı gelmeyen bir yol gibi çıkmaz bir sokağa hapsetti beni..
Bir-kaç gündür uzak kaldım ve şimdi bildirim gelen şiirleri okumak uzun zamanımı alacak, okudugum her şiire aynı yorumu yapmak istemem ama bu defa standart yorum zorunlu, duygu dolu şiirinizi kutlar başarılar dilerim, saygı ve selamlar...
demekki fark dağlar kadarmış yeşilin tonu ve gökyüzünün mavisi tüm boşluğunda uzanan bir yolmuş hepsi hepsi sahte bir hoşlantıymış içinde gerçekmiş gibi görünen bir oyunmuş tüm gerçekliğinde sevsem de seni yalandan bir bakışmış o yeşili rengin..
Tüm renkler sahtedir, gerçek olan tek şey bakış açımız Mavinin prim yapmadığı gökyüzü Yeşilin kuruduğu toprak kadar geçici
Hal böyle olunca sevgileri de rengine göre değil, özüne göre ayırt etmek gerek Siyah beyaz hatıralardan güzel ve anlamlı şiirine bu güzel, özel günlerinde
Tebriklerimle Mert
Adaşın sesine sağlık, nefesine sağlık Çok sevdiğim, çok önceleri kullandığım fona çok yakışmış şiirin, Fundamın buğulu yorumu
içinden git diyorsun belki belki yakıştıramadığın kadardım sende bir türlü çıkamadığımız bu aşk yolunda ne biten vardı, ne de başlayan hep sitem, hep sitem, hep bahane hep baştan, hep silbaştan bir yaşam gitmeyen bir adımla varılmayan bir liman git diyorsun belki gözlerime baka baka gideceğim elbette bu son olsun kime doğru dediysem hep yalan çıktı benim dallarım zaten hep kırıktı bırak boş ver!’ olan olmayan içimizde kalsın yolun açık olsun tüm yeşilliğinde dua et canım bir fidan ek gönlüme çimenli kalsın kör gözlerimde
..... AH YÂR AŞIK OLMAK DUA ETMEK DEMEKTİR! O HALDE BİR ÖMÜR BOYU (AMİN)E VAR MISIN?
ne güzel bir yeşilin kıyısında yaşlanmak umutlanmak ve sevdiğine yeşile taşımak ve de sonsuzlukta yeşillenmek...
en çok yeşildi yakışan
bir farklıydı üzerinde çimenler gibi
sen vardın gözlerimde sessizce
adın vardı bakışlarımın tazeliğinde
duruşunda bir ahenk
ve yorgunluğumun geçkiniydi hepsi
belki de şu suskunluğumun çaresiydi rengi
göz alan çarpıntısı ve gönül alması
en çok özlediğim de sarmasıydı ellerimi
ama hepsi karşılığı olmayan bir köprü
devamı gelmeyen bir yol gibi
çıkmaz bir sokağa hapsetti beni..
KOCAMAN YÜREĞİNİZ DERT GÖRMESİN İNŞAALLAH NİCE ESERLERE