Eylül
Titriyor gece soğuğuna sarınmış
Mavi bir eylül yüzünde ,gözlerinde iki damla yıldız Dolanıyor yine hüznünde içindeki çocuk Kırık bir eylül avuçlarında hem üşümüş hem yalnız. Yetim ruhlar pencerede Sabaha varmanın sancısında sahipsiz bir hicran Kayıp gökyüzünde bir eylül yokluğunda kanıyor Bir güvercin havalanıyor kanadında bin isyan. Başladığı gibi bitiyor eylül Zemberekte kırılmış sanki zaman Bilirim acıyla dosttur çağlayan her keman Belki hayal belki de yalan Belki yalanlarda yalan Sen durma haydi bağır var gücünle Çevir gecenin rengini Duan olsun feryadın kınalı ellerinde Dakikalar özleme vurunca Sonsuz bir umut aksın nehir nehir gözlerinde. Bir evlat kokusu öylesine kat kat Nice eylüllere inat Bitmeyen bir şarkıda sanki tekrarlanan bir nakarat Belki her şey tepetaklak Dost kokusu ise öylesine öylesine saf Öylesine üryan Çırılçıplak Bir feryadın yankısında koşar adım yalınayak. Anlıyorum Acılar yağsa da sağnak sağnak Sanki hasret türküsü gibi Eylülde yaşamak Külün gizinde tutsak sanki kafes kafes hayat Zaman ile başbaşa takvimlere sevdalı saat Kül beyaz akşamlara ayrılık katsa da Eylül düşleri hep bitmeyen bir aşk. Belki de yaşamak Her ölen gecede yeniden çıkan şafak Belki yeniden doğmak tekrar yaşamak Konunca gözlerine damla damla sonbahar Hani çıkmaz bir sokakta belki eylüller son durak. Bak gözlerinin arkasına sığınmış bir kadın Hala ayakta eylüle inat Haydi sen de korkma Sen de ayağa kalk tüm eylüllere inat. Yüksel Beyocaktan. |
Acılar yağsa da sağnak sağnak
Sanki hasret türküsü gibi
Eylülde yaşamak
Külün gizinde tutsak sanki kafes kafes hayat
Zaman ile başbaşa takvimlere sevdalı saat
Kül beyaz akşamlara ayrılık katsa da
Eylül düşleri hep bitmeyen bir aşk.
....
Eylül mü çarptı şiirimi getirdi eser aklıma...
Tebriklerimle