Barış masalı - Harp ve barışOğlum Barış ... Kimseyle kavga etme, barış için çalış. "Küsler bayramda barışır" "Yurtta barış, dünyada barış" Barış günü, barış haftası, hepsi de barış palavrası... Dillere düşer zavallı barış, olur dünyanın maskarası. Barış konferansı, barış zirvesi, sonra da unutulur hepsi, yapılır çölde, denizde sık sık atom denemesi... Her seferinde atılır Barış palavrası, dillere düşer zavallı barış, olur dünyanın maskarası... HARP VE BARIŞ ! (BARIŞA ÇAĞRI !) Her insan doğar dünya vatandaşı olarak; Değişik renklerle, herhangi bir isimle. Yetiştirilir, büyütülür, öğrenir güzel sözleri, Anavatan, barış gibi... Harp ve yok etmek; Böyle bir şey kendisine sorulmaz, Giydirilir giysiler olur bir asker. “Marş !” denilir “cepheye !” Düşmanını öldür veya “öl !” sen de ! Sonra da gidersin cennete. Ne büyük palavra, cennete değil ama bir toprak çukura... Kim veriyor burada emri, cocuk oyunundakı gibi ! Kendisi neden gitmiyor ? Oğullarını gönderdi mi ? Kimmiş düşman dediği, kimmiş yok etmem gereken kişi? Ben onu tanımıyorum ki... General belki de... Acaba şaşırdı mı ? Kimdir bu kader oyunu oynayan ? Ölüm emri veren ? İyi bir insan bunu yapmaz ! Bu kimse vatansever olamaz... Nerde o milyonlarca kişi, geçmiş harplerde ölenler nerde ? Tanınmayan o askerler belki gömülmediler bile… Eski kral öldü, yaşasın yeni kral !” Harp sona erdi, yaşasın harp endüstrisi ! Bu ne saçmalık, bu ne budalalık ! İnsan barış için çalışmalı: “Salgın hastalıklarla, terör, işsizlik, aclıkla, Her türlü suç ve barbarlıkla !” İşte budur Vatan aşkı, İşte budur barış sevgisi, İşte budur İnsanlık örneği ! |