Şiir, Gerilla,Vasiyet(1) Şiir ’Duyguların en yoğun biçimde anlatımıdır.’ diyorlar. Şiir yazanlar Evladını yitiren bir anadan Daha yoğun duygu mu taşıyorlar? Şiiri sevdaya ulaştıracak bir yol bulmalı Kelimeler yetersiz kaldığında Sevda çıkıp canlanmalı Dizelerin arasından Kendi fermanını yazmalı ’Dur gitme’lerin olmasa Çoktan bırakır giderdimin Bıkkınlığı olmayan bir şey olmalı (2) Binlerce yıldır yürünen Bu yolun yolcusuyuz Fırtınalara karşı Pupa yelken Dik başlalığımız ve Çıplak ayaklarımız Ellerimizde Zamansız ve Mekansız hayallerimiz Evini arayan şiirler gibi Her kurala aykırı Biraz serseri Yolcusuyuz bu yolun (3) Binlerce yıldır süren bu savaşın Esir askerleriyiz Yaralı Susuz ve Aç Binlerce yıl süren savaşa Doğurdu analarımız bizi Binlerce yıl daha sürsün Diye bu savaş Kollarımız Bacaklarımız En çok da yüreklerimiz Yaralı Binlerce yılın acılarına (4) ’Yitik bir ülke’ dizelerine inat Savaştık Sokaklardan sorun bizi Adları unutulmuş Eski tabelalı yıkık ev dizilerinden Sokaklardan sorun çocukça sevdalarımızı Delikanlı efelenmelerimizi Yitirdiklerimizin ellerinden, yüzlerinden Akıyor ülke ’Yitik bir ülke’ye inat (5) Ya zaferi alacaksın Ya vurulup öleceksin Budur gerillanın alfabesi Bu evlere bu yollara sığmaz Yüreğim Ağaç kovuğunda yaralı Bir aşkı diriltiyorum Dağlara vurun beni Kaya diplerinde çekili bir Mavzer Paylaşır dostluğumu Soğuk demir, barut kokusu Anlatır kendi dilinde Sarılmış bir pusuda Ana yüreğine ince bir sızıdır Dağlarda ’etkisiz hale getirilişimin’ Ajanslardan yayılan haberi Bu şehre sığmaz yüreğim Korkusuzluktan değil Mecburiyettendir ölümüm (6) Vasiyet Ellerim kuştmadan çıktı Bu gece Ellerim güzel sevdalara gebe Ellerimi bu akşam vurdular Gece karanlık hain Ellerim kan ve barut Ellerimi koy göğsüne Bitmeyen bir aşk gibi Ellerin bir avuç umut Ellerim yarına gebe |