Marya
Senin sükûtunda o sessiz sesler,
Sayısız sorular soruyor Marya. Kılıçtan da keskin bütün nefesler, Günde kırk bin kere vuruyor Marya. Sevmek günah ise ben günahkârım, Sen ki namusumsun şerefim arım, Acı çekme diye ah ile zârım, Sevdalı gönlümü yoruyor Marya. Hayırlı yolumuz hayırlar ola, Diyerek her anda vermedim mola, Yan yana dolaştık girip kol kola, Silinmez izleri duruyor Marya. Elifte dik durduk, eğride düzdük, Dikeni sevmişiz gülleri üzdük, Kokusunu aldık özünü süzdük, Fena kokuları kuruyor Marya. Suların yerine şaraplar içtik, Hakikat çölünde seraptan geçtik, Şükür ki meylerin özünü seçtik, İçimizi bu aşk buruyor Marya. Heybemiz günahla çile dolsa da, Yolumuz herkesten farklı olsa da, Mahlûkatın tümü düşman olsa da, Yaratan Rabbimiz koruyor Marya. Yaralı ne mağlup, nede bir galip, Sensiz cennetlerim bir başka garip, İşin ehvenine kim olmaz talip? Kolayı bırak ta, zoru yor Marya. 26.07.2015…Mustafa Yaralı |