Henüz Kapatılmamış Yüz
Boşta yaz denizi, kumsallar dingin, yorgun,
Sular ceset, sahilsiz denizlerde, Kar yağışı soğuğu günlerinde sarı yaprağına dökülü ağaçlar, Gri ormanında yalnıza kanatlı düş yorgunu kartal, Tüm kör damlaları akıttı gözyaşı, dipsiz semalarda ölü bulutlar… Sadece kaldırımlarda gölgeler kalmış, uçuk gençlik, yalanda aşk anılar . Güneş günde geceye batıyor donakalmış bakışa sarıldım yattım. Yalnızlığımı kapı dışarı attım içimde yaz denizi kalabalıklar ve sen… Sakin bir maske ve tehlikeye bürülü göz kamaştırıcı güzellik. Kendin için koşturduğun yargılar dünde kırılıverdi altın kumsal. Ne dingin koyun kuytularında sığınacak melteme bürülü gümüş çalığı bir dalga. Nede ardımda ateş dilden sığınacak dipsiz kovuklu yaşlı çınar, Aşkı çalmak için yalvarır koşuya hazır çevik ayaklarımda prangaydın. Saklı renk Güneş’i gördüğünde çekici elbiseler giyinirmiş, Sen hep soyunuktun aysız karanlıklarda… Karartılı mağarada sakladıklarını, duygu sandıklarına doldur, değersiz hazinelerin. Nefrete dönen bir korkuyla, övdü umutsuzluktan yenik yürekler, Ve sevgileriyle boyun eğdikleri, sunakları toz içinde, kültleri asık yüzlü. Çelenksiz sürüklendikleri çaresizlik sunağında gözyaşları içinde baş verdiklerin darda. Bilinmez bir tapınakta uyduruk emirlerdin, korkunç, barbar gölgelerde sen Yer kuytuya kasvet, her hesaba kahır, henüz kapatılmamış yüzdün , Talan bekleyen geçen yaza gömdüğüm kutsal mezarda. Artık renksiz bahçende mermer çiçekler kokla. hOça 2015 |