terütazeŞiirin hikayesini görmek için tıklayın bir şiire kaç ağıt düşer
kaçına mezar olur dağlı yüreği oltaya takılırken pirüpak düşler isyana dönüşür ah-u zâr sesi ... tanrı’ nın elleri yetişmiyordu olay mahalline anlaşılan taburcu olmamıştı hâlâ gökyüzü diyaframı yırtılan toprağa yüzükoyun kapaklanan bir ana üste çıkan tığ incesi kemiklere bir avuçluk yer açamazken ağıtlarıyla "silahsızım dur ateş etme!" diyen tınaz sesim ve çulsuz duvar yazılarımla vicdandan yoksun is’li bulutlara karşı ayakta sembolik direniyordum zaman zaman açıp bakıyordum molotof kokteylini içip sızan yeryüzüne pasif bir eylemdi dişlerimin arasında törpülediğim çığlık h.itler’ in yokluğunu aratmazken onca zulüm josé gibi her yeri didik didik tarayarak tanrı’ nın bir fotoğrafını çekerim umuduyla dünyayı küçük karelere bölüyor sonra da yerden kemiklerini topluyordum çok mahrem bölgelerimiz olmalıydı sürgit harplerimiz, kinimiz ve de garezimiz yoksa köşe bucak saklanmazdı bizden mevlâm kanla beslenen ölgün coğrafyaya boyuna aracılar, kitaplar gönderip başımızı kuma gömmezdi cümleler arası yukarıyla bağlantıya geçen her ’tanrı’ dan dilerim ki’ ricasının üstüne ’masumiyet müzesi’ ne güllü bir çelenk bırakıp kıran kırana güreştirmezdi kimseyi gabriel haklıydı "sakalları çıkar çıkmaz ahlakları bozuluyordu" yobazların bugünden tezi yok ölmeliydi bizden olmayan ey sıfatına tükürdüğüm! gel benim canımı al! benim! kemiğin etten nasıl ayrılacağının canlı kanıtıyım kitabınızın! ölümü her gün içinde taşıdıktan sonra yaşamak cennettir tabutta! susmak da ölmeye gebe sırt sırta vermiş iki uzun hece tonlar çeken ağırlığının altında ezilir insan muhteremle yaşamayı öğrendiğimden beri nefes borusundan soluduğum az.otlu hava ciğerlerimi tahriş etmiyor artık bayım ölmeyeceksin! diye diretiyor dünya gailesi sanki hayata geçirilecek çok düşüm kaldı da hâlâ benle prova yapıyor orospu çocuğu! yaşıyorduk ve dünyanın anası düzüldükçe normal şartlarda yüz yaşına kadar yaşayacağım acılar dökeceğim göz yaşları bir günde bin kurşunla toptan yüzümde patlatılarak milim milim yağmalanıyordu her tarafım kafamın içinde bir radar olsaydı ırzına geçilmedik cümle kalmazdı bayım! aşağıda her şey yolunda muhterem gözetlemeye devam et yukardan insanoğlunun puştluğunu gıyaben dalında yaprak dalında gonca bir de kuşların matemiyle toprağa gömeriz saz benizli terütaze gençlerimizi ... meral gül |
Çok etkiliydi
Selamlar