Evvelin Kirpikleri
karamsarlık uyumuş
alakasız olma isteğini sürdürüyor ağ girdisi bozulmamış o kapı his ile geçtiğimiz esintilerin yeniden tekrar etmesini istiyor bir yardım sonrası için kapalı taşların kanatlarını öpüyor kulaklarım geri gelsin kuyular geri gelsin suya düşen kederin derinliği ışıktan korkan yalanlar çırpındıkça doluyordu çatlağa evvelin kirpikleri üzgünlüğünü silemiyorum gözlerimiz nemliydi hep nemliydi sığındıkça azalır ürperirdik ne zaman bir sabahın başlangıcı ile övünsek dağların ardına kavuşup sarılmak istiyorduk size o anı esenliğe vardıran çiçeklerin yeşil böceklerine söylendik tedirgin elimizin yörüngesine değmeyin rüzgarı toprağa bulayan havanın yaprağı aramızı örtüyordu kaybolmayalım diye çocuk dalgınlığı değil üstümüz ölüler yaşayanlardan daha çok yemin ederiz bunu bildiğinize yemin ederiz acı diye bir şey yok yok sayarken büyük hamlenin küçük sesinde boğuluyorduk. |
Kesinlikle, yaşayanlar ölülerden daha az...
ölüler ikiye ayrılıyor nefes alanlar ve almayanlar...ya yaşayanlar ?
Her zaman ki gibi vurgun imgeleriyle duygunun düşünceleştirilmiş hallerinde savuran bir eserdi. Güzeldi kasırgasında kaybolmak.Gerçeğe vursa da başımızı... Teşekkürler paylaşım için. Kutlarım.Saygıyla.