5
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
686
Okunma
Nefesim mi bu yanan?
Gözlerim mi, kalbim mi,
gecelere yokluğunu kaydıran.
Her yer duman, duman...
Sorular, sorular, sorular.....
Yüreğime dolu dolu yağan.
Acıtıyor;
her vuruşta kopar bin parçan.
Beklediğimiz şafaklar mı gecelere dalan?
Ya gece, geceler mi sırları derin derin saklayan?
İçimdeki çocuk mu bu, durmadan ağlayan?
Suskunluğum mu, her gün daha fazla boğazımı sıkan?
Güz rüzgarları mı beni durmadan geçmişe savuran,
Gecikmiş bahar yağmurları mı durmadan akan... akan...
Peki;
Bunca gözyaşını nereye saklar bulutlar?
Hep bana mı yağacak ıslık ıslık yağmurlar....
Ya sonra;
sonra, kır saçlı mı doğacak bütün çocuklar?
Kanatlarımdan kayar
bütün yıldızlar,
Ömür denen işkence daha ne kadar uzar?
’Yorgunum! ’ dedim hancı;
yeter, yeter bu kadar!
Varsın kararsın eskimiş şafaklar
Yaşanan her nefeste hala bir umut var.
Nurhayat Nalçacı
5.0
100% (8)