Belki
Veda zamanıdır;
zamanın içinden gülümseyen... Önce yüklerini boşaltırsın , sonra mecburiyetleri asarsın bileklerinden. Kendin kalırsın kendine yargıç, affa muhtaç keşkelere saklanmış hatalar geçer bir bir hızlandırılmış celselerden. Özlemlerin; kocaman minderin içinde kaybolan çocuk kadar masumsundur her günaha bir bedel biçilirken... Sensin; Ekilen, biçilen; dünyaya lokma lokma diyet öderken. Korkarsın; aynadaki gözlerin derinliğinden... Anıları toplarsın; çürümüş sevgilerden tek tek yakarsın ellerinin alevinde küllerini sararsın sigarana derin bir nefes çekersin bu son karanlığa... Acıtamaz artık hiç bir bıçak çeliklenmiş şuurunu, kaybettiysen yaşama dair umut mevhumunu bakma aynaya! göremezsin ayrışan ruhunu... Son sur okunur; doğuran gecenin sancılı seherinden bir gül açar fezanın engininden çağırır kimsesizliğini kimselerin içinden. kim-liğin mahkemesi dağılır süzülür; zamana takılan bedenlerin gölgesinden... Veda zamanıdır; zamanın içinden gülümseyen... Nurhayat Nalçacı |
Yüreğine sağlık
___________________________________________Saygılar selamlar