Duyulmasını istediğimiz bir sevgi mesajı iletmek istiyorsak, bunun gönderilmesinden başka çare yoktur. Bir lambanın yanmaya devam etmesini istiyorsak, ona sürekli gaz doldurmalıyız. (Teresa Ana)
Paylaş
kafamda üç kelime atlar bakireler ve annem üç soru suçu neydi düşen elmanın o ağacın dalları niçin kırıktı ilk günahı işleyen kimdi bu bir emrivaki anlatın olan oldu nasılsa burası açık
hakkımız üçtü üçe bölündük üç soru soruldu cevap bekliyoruz aç olmalıyız fakat neye aynada gölgem sûretimle aynı ne tuhaf tıpkı ben yağmur ha yağacak ha yağıyor ha ha ha üç kahkaha nasıl da yakışıklı gülüyor pezevenk
umduğumdan daha beyaz şakaklarım ergenlikten henüz kurtuldum yüzüm gergin kalın damarlarım fazla kabarık yaşlı değilim fakat gözleri üzerimde bakirelerin sonrası kan ve su başka ne olabilir ki hayır başka şey şey diyerek sizi ikna edemem zira eğri duvara yaslanarak sırtımı kaşıyan sizdiniz duvar yıkıldı göçtüler ve geberdiler
velev ki ben geberttim duymalıydınız öksürük seslerini kabahatiniz büyük olsaydınız yanımda göğsünüzü öperdim atlarınızı tımarlardım boyuna çok konuşmamalıyım susmak... susmamalıyım susarsam bakireler ısıracak dudağımı ısırmak ne ayıp kelime hışt hışt annem duymamalı
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Atlar ve Bakireler şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Atlar ve Bakireler şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Kafamızda hep bir üç..ben, sen ve O’ Ateş su toprak gibi birbirine muhtaç; can, beden, ruh gibi birbirinden ayrılmaz.. Kim bilir bu sebeb zihnimizdeki üçlemelerden kopamıyoruz.
Ve şu kadim yalnızlık..başka güneş başka toprak başka yurt yok iken. Köprü kurulacak illaki, kurulacak ki duvarlar olmaya.. âh duvarlar…
Bazen anlatılamayan ne çok şeyler var. Duyulmaması bi o kadar elzem. O esna gizlenir insan kendine, kendinden bile..kelimelerimizin rüzgârı dahi incitir diye yanında yakınında değil de, o en müstesna yerde “kalbde “ konuk olduklarını bilirler zannediyorum.. Zan’ların en güzeliyle.
Belki çok başka “şeyler” anlattın..ben anlatmak istediğimde kaldım.