BİNLERCE ÇAĞRI
BİNLERCE ÇAĞRI
Sahiller, kum çiçekleri ve körfezler Bir deniz ikindisinin onulmaz yalnızlığı Kuytularda bir parça tuzlu su, binlerce çağrı Yalnızlık çemberinde dönen beklentiler Dört köşenin tam orta yerindeyim Taş duvarlar yıkılıyor üzerime Çağ yangınındayım, rüzgârınız artıyor Ellerimden düşüyor adressiz son dilekçelerim Binlerce çağrı kimin yağmur seslerinden Tutulmuş ellerime duasız bağlanmış kırgınlığım Yüzük parmağım unutulmuş adıdır yalnızlığımın Dökülüyor bütün atlıkarıncalar kurgularımdan Dar sokaklar, gölgesini yitirmiş ebemkuşağı Kulaklarımda binlerce çağrı, kopmuş zemberekler Nerden geldi yılkı atları, tutan yok mu Sürgünlerdeyim, duvarlar soğuk, binlerce çağrı!... Deli ozanlar durağında Rodin’i arıyorum Neşet KARAÇALTI İzmir/Güzelyalı 20 Mayıs 2015 |