Vadi
suyun arkasından çıkıyordunuz
şaşkınlığımız uykumuza yenik düşerken parlayan karıncaların gözleriydi serçelerin sesleriyle uyanıp karşı dağa değen ve olma ihtimalini sevinç yağmuru sayan perişan köklerin mor uçlarında filizlenen ilk elbiselerini giyiyor vadi akranlarıyla ve sahip iki duygu arasında gelişen sevgi sularının kabarıp öldürmesi kendini anımsatıp uzatması olmayandan daha çok nasıl karar verebilir ki yaşadığına ölmek yaşamak değil yaşamak ölmek ilk ses dindi ve ikinci arzın son hikayesi sevmemeli hiç bir şey bir birini kalmak unutulmak kalbinde ebediyen kendi içinde tek çoğalan yaralarını parlatıyor yalnızlık hafifliği sırtında taşıyan huzur siz onun yerden kalkışını besliyorsunuz içinin ötelerini göz uçlarıyla silen göz yaşlarım duvarın kuyusunda göğsünü serinletiyor. |