Mavzersiz KelimelerŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ay; Tasavvuf edebiyatında Resulallah’ın simgesidir.Resulallah efendimiz; tıpkı ay gibi rabbimizin Nur’unu yakıcılığını süzerek bizlere yansıtır. Değişik hallerde görünür, gönülden gönüle gezer. Sabit bir şekle, bedene sığmaz, hep aynı noktada durmaz, zerreler ve kürreler arası seyahattedir. Göçmenay; olarak ilham olunmasının özelliği de, onun muhacir olma özelliğini ön plana alan bir görüşe sahip olmam ve rüyalarımızda bazen ellerini, bazen, ayaklarını, bazen ışığını görmemiz, bazen de onsuz geçen gecelerde kalmamız nedeniyledir. Rabbim iki cihanda sevgili resulümüzden bir an bile ayırmasın.
Neden böyle az, böyle kısır kandiller?
bir avuç rengi kalıyor toprağıma Alev alev yanıyor, kanatsız pervaneler... Vahalarda su, denizde kum, bende aşk! Seni çağırıyor, yerde gökte melekler... Bir dokunuşun bin ömre bedel, Gel bu gece! çöllerime sağanak sağanak yağ, Göçmenay. Nerede vuruluyor; o, hep beklediğim Tek-bir ebâbil çığlık çığlığa bebekler. Kaç kilit daha var açmam gereken? Ayak izlerini dolduramıyor bendeki heceler... Dilimi tutamıyorum; dökülüyor, paslı demir tadında, mavzersiz kelimeler. Tut ellerimden! Kayıyorum Göçmenay. Gün sana yangın, gün sana susuz, izini sürer senin için açar Mirâcım geceler... Akıyor sesin iki hilâl arasında, siliniyor tüm bedenler. Kal bu gece ne olur, gitme Göçmenay. Bulutları sayıyorum, ne zaman alnımdan öpecekler? Yakamozlar yağıyor çiğ tanelerine tut yüreğimden, geliyorum Göçmenay. Nurhayat Nalçacı |
Ne mükemmel bir eser, ne akıcı bir dil sular seller gibi. Taze kaynak suyu duruluğunda.
Çok beğendim.
Ve iki şiirinizi çalıyorum kişisel Blog'uma:
http://suatzobu.blogspot.com.tr/2015/06/mavzersiz-kelimeler.html
Karşılığında selam ve saygılarımı bırakıyorum.