DÜNDEN BU GÜNE ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
[ italik
Yine karanlık gece Mayıs yağmurundan ıslak şehir Dağlar ovalar köyler kentler ıslak Kentin üstündeki ışıklar yıkanmış Daha da parlak gece ışıl ışıl Bırakıp gitsem bir gün belki de bu şehri arayacağım Adına şiirler yazacağım su katılmamış Belki gerçekten anlayacağım o zaman seni sevip sevmediğini Şimdi sen gurbet olansın kötüsün rolün kötü Gözlerimizden solgun ışıklar yanar durur Kör kötürüm yalnızlıklar bekler gecelerce sabahı Bu yeni baharların ne tadı var ne tuzu Yağmur yine ha düştü ha düşecek Doğmaya korkuyor ay ve yıldızlar Yeryüzü çırılçıplak katran karası Sallanıyor ağaçların dallarında yapraklar Dolaşıyor sarıyor ruhumuzu bezginlikler Geçmişinden kovulan anılarla dopdolu Kısmış gözlerini gökyüzü dokunsan ağlayacak Ne bulutlar konmuş dağlarının üstüne kara sevdalı Bahçedeki kızıl gülleri kıskandıracak Bu bahar hiç çıkarmadı üstünden siyah mantosunu gökyüzü Çocuklar parkta bankta oturuyor Sallanıyor kısa geliyor yere değmiyor ayakları Hüzünlü gün ikindisi gök yağmura gebe Haziran ayağını salladı Mayıs çelme taksın başına Nasıl özledim güneşli günleri eski ilk baharları Yağmur çukurları su dolu Bu gün buluttan hiç çıkmadı gün hiç doğmadı Karşı dağlar matemde bütün kuşlar Nasıl avunuyor insan nasılda kaçıyor gün Bağdaş kurup kıyısında oturduğu ömrün Uzaklara çok uzaklara dalıp dalıp gidiyorum Gözümü açtığımda kapadığımda ben buralarda değildim Ben bu şehirde doğmadım hiç tanımıyordum O zaman varlığını bilmiyordum gurbetin Küçük bir kıyı mahallesinin ucuna yakın Tahta panjurlu kerpiç evlerin Gülümseyen bahçe avlusunun duvarlarına yas’lanırdık Güneş kavururdu Ah! O zamandan bu zamana çok şey değişti Şimdi köy mü kent mi belirsiz İstimlak edilmiş yeryüzü dağ başlarını köylere şehir diyorlar Gözlerim uzaklara dalıyor Gölgesinde oynadığımız çınar ağacı geliyor aklıma Okul yolunda sarı mimozalar Kırmızı kırmızı sallanan deli karabiber ağaçları Leylaklar akasyalar zeytin ağaçları doldururdu Yol kenarlarını papatyalar kaplardı Dağların eteklerine özgürlük timsali zeytin ağaçları Ve .. beyaz güvercinler uçardı kalpten kalbe Zeytinliklerde kırmızı, beyaz ve mor laleler baharı kucaklardı Şimdi artık dağlar taşlar şehir mi oldu...? Nurten Ak Aygen 30.05.2015 ] |
taş yığınına bıraktı lar her yeri
papatyaya hasret yollar zeytin ağaçları kesildi döktüler göz yaşını
dinmesin gönül sesiniz hep çağlasın
saygı sevgilerlesin