Anlamsız Hikâyemin Şiiri-3
Yüce bir duâ ulaşmamış gibi Tanrıya,
Oysa şahittim ben Anne duasına! ... Kapattım cennete bakan pencereleri Yüzümde aldatılmışlığın izi Rahatsızlık yağıyor malikâneme Ve ben; Küf tutmuş zamanda bekliyorum Bütün savaşlar ceplerimde zula Barış’a yanlış adres gösterilmiş Var olduğum yere dönmeliymişim Ve ben; Meğer daha doğmamışım Komşular dedikoduya misafir Kurumuş ağaç bana tefsir Nefret kusmuşum rüzgâra Ve ben; Acınılası fânilikte direniyorum ... Ölmek acemice bir telâşmış Uyumak soğukkanlılık Yaşlanmak sıradan Sevmek, Hiç tanımadan, konuşmadan Romanda geçen ufacık paragrafmış Aldırmadan yaşamak istiyorum; Trafik kuralları ve anayasasız Asırlar öncesinde yazılmış şiirde Kaybolmak istiyorum Erik ağacının gölgesinde Çocukluk arkadaşımı istiyorum Öyle dalgınım ki; Tanrı seslense duymayacağım Öyle asabiyim ki; Kendimle tersleşiyorum Öyle inatcıyım ki; Ölülerle konuşmuyorum ... Güzel bakıyor Ne güzel bakıyor diyorum kendime Bir tek kendime sesleniyorum Tanrı sessizce dinlemede Elleri diyorum Ne kadar küçük diyorum kendime Bir tek ben görüyorum Tanrı çaktırmadan izlemede Saçları diyorum Ne kadarda uzun diyorum Bir tek ben hayran hayran bakıyorum Tanrı tebessüm etmekte |