Ve bu çağ
Üşümekten unutulmuş bir temenniydi bizim ki;
Varoluşumun nedeni kulağıma fısıldanmadan önce hissetmeliydim seni! Üzgünüm, bir âyet’in harflerinde intihâr ediyorum şimdi! Dervişlerin tespihlerine dolanıp düştüm yine, Bir diktatör peşimde! Bir kapkaçcı pür dikkat ezânı dinlemekte, Seyyar satıcı son model arabaya hayran hayran bakmakta... Boynumda İsa’nın çarmıhından kalan ip’i gelip çeksin şimdi biri! Balon tutan bir çocuk eli değsin artık şu vurdum duymazlığıma, Bir şeyh benimle kumar oynasın; Kaybeden itiraf etsin en büyük günahını! ** Israrla yeminler ediliyor yalan yaşamın yalan zamanlarına, Israrla seviliyor sevilmemesi gerekenler, El ele verip Hep birlikte haykırsak şimdi günahlarımızı, Af eder mi o zaman Tanrı Bizim gibi mâhlukatları! Meydanları rengarenk olan bu şehirler Ve bu çağ! Savursak şimdi boşluklara küfürler Gelip temizlese üzerine alınan zalimler! Tanrım! Ne çok apartmanlar var Ne çok açlıklar Egsoz kokusana karışmış umutlar! Kırmızı ışıkta durmalar Yerlere çöp atmamalar Sıkışıp kaldığımız dar sokaklar Kalabalığa karışmış huysuzlar Tanrım! Ne çok kahkalar var Ne çok gitmeler Tebessümlere karışmış ihanetler! Ve Tanrım! Ne çok annesiz evler var Tuzsuz yemekler Gözü yaşlı sevinçler Bitmek bilmeyen hüzünler! ** Gözlerimin önünden geçiyor süt kokulu cesetler, Kırmızı güller Siyah giysiler Laf olsun diye hâtim indirmeler Radyoda alaturka müzikler! ’Bekle, Bir kaç dakika daha Birazdan bitecek Ve sen ıslık çalmaya devam edeceksin’ Diyor baş ucumda ki melek! Manzarada siyah bulutlar Dağlardan gelen gökgürültüleri Televizyonda magazin programı Arka mahallede cenaze Ve devam ediyor yaşam denilen (...) ** Gözyaşlarında yüzmeyi öğreniyor kundaktaki bebekler, Bebeklerinin ölümünü izlemek için Anne oluyor kadınlar, En çokta babalara dokunuyor hepsinden önce gitmeler Tanrım! Ne çok kötü şarkılar var Ne çok konuşanlar... Tanrım! Ne çok kulun var Ne çok kötü kulun var!... |
ve ağrıtmadan bir nakış adem soyunun haline tebriklerimle saygılar.