gel! açtım yolları koydum kalbimi gel!! bir yanda toprak! bir yanda sen! gel de şimdi anla halimden..
hayat öyle sensiz, öyle zor ki zaman öyle sessiz, öyle tutarsız ki hadi gel, düş hayallerimden şu beyazın karardığı bir günde hadi gel de tut yüreğimden..
öyle kansız, öyle cansız ki bedenim öyle acıyor ki, yanıyor ki kalbim öyle apansız ki gidişin anladım ki ben bir tek, ömrünle sözlenmişim ya gel seninle bu yolda beraber gidelim ya da bırak şu toprağa kendim gireyim..
bugün her yer sabahsız bir gece ömrümden giden bir mavinin hırçın bir gölgesiyle sessizce hadi gel şimdi, konuş benimle gel! sesim ol bu gece
uzakta çoraktır topraklar kış demeden döküldü yapraklar yalnızlıktır o içimde bıraktığın bir başına ağlayan o sırılsıklam yağmurlar
ben var ya ben karanlıktan korkan bir gece gibiyim bir çocuk gibiyim gölgesinde ağlayan hayattan kaçıp kalbine sokulur gibi özlüyorum o tutamadığım ellerini
gel açtım şimdi kör yollarımı gel açtım sana sar kollarımı gel ağlatma şimdi gel ıslatma şu ıssız dünyamı
hadi gel!
şahidim olur ay’ın saklı duası yarınım olur nehrin kara kışları denizimdir şimdi tuzlu tuzlu içtiğim şu giderken bıraktığın ayrılığın gözyaşları…………..
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Ayrılığın Gözyaşları şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Ayrılığın Gözyaşları şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ben bir tek, ömrünle sözlenmişim ya gel seninle bu yolda beraber gidelim ya da bırak şu toprağa kendim gireyim..
ben var ya ben karanlıktan korkan bir gece gibiyim bir çocuk gibiyim gölgesinde ağlayan hayattan kaçıp kalbine sokulur gibi özlüyorum o tutamadığım ellerini
şiirini çok beğenerek okudum insanın sevdiğiyle aynı yolda ilerlemek kadar güzel bir şey olamaz sanırım birbirlerinin sevgi depolarını doyasıya doldurmak, onu içine sokacakmış gibi sevmek...
sevdiğine insan bazen çocuğuymuş gibi davranmalı, onu şefkatle bağrına basmalı, içindeki çocuğu görüp daha farklı sevmeli...
özlem konusuna gelince, öyle ki bazen insan hiç göremediği birini özler yürekten hiç tutamadığı elleri, Hiç göremediği gözleri, hiç duyamadığı kokusunu özler...