Ruhumuz Orta Asyadır !
Kırmızı otağ şiirleri
Etrakli beğler ! Gökten elma düşmüş al yanaklı Sulak-yurt arar gibi sürüler Öflesem öf değil bre bre hey Mırıngar bir hadisenin evladları Rüzgarla eslem eslem indinde yanar mum Çok uz yirler gözümde durur dirilir Gökçe yüreklerde mahpus demirleri gibi Özlemlerime kırmızı şeytan girer Bu da mı olmaz ? der gibiler Olmazdı zaten... Kırklar dağından alınan yonca gibi Kut devinimli sancısı yok artık Devir çoktan Çin istilasını aşmış Devir çoktan Hazardan öte maveradır ! Bre koç yiğit bre alp gaziler Dönünde ardı sıra bir giz içre kalın Kitabınızdaki Oğuz ataya bin hürmet Otağınızda çengili şaman tütünü Sağ yanında kum tepeler Sol yanında yılkı değil küheylandır küheylan ! Ellerimizde kınalı boncuk Ruhumuz orta asyadır çocuk ! Böyle sevişmez dağlarda ceylanlar Etrafa dağılmış zafer Gün sarı soluk kıvrılarak Cabbar bir silahtar ağasının Fişenginden düşen çiğdem gibi Kansız kalır düşmen elleri ! Kılıçlar pas tutarak merhemi saklar gizinde Kınından fırlar da eliz eliz kızıl almaya doğru.... Ve ardı sıra meltemlerde kanım babam gelir erdi... Kulağımda bir kopuz teli Zılgıt zılgıt hasrete nağme tutar İlk sevda şiiri Ay yüzlü konçuylar Pencereme doğmaz artık Gözelerim dermansız sancılar Etrafta toz kokan sanrılar Benim mi acaba ekmekteki namus ? Yoksa neden geçmiyor boğazımdan lokmalar Venedikli tüccara sordum bendeki beni Yunusça konuşulan bir çağda Merhamete lafız mı lazım ? Yürü bre küheylan Şiirden sana nida mı lazım ? Küçük ökçelerle mihenk taşıma ekledim Zamansız bir yazgıda tarihimi bilemedim... |