biraz yitik, biraz düş kırgını
...sana sarılmadığım her günün ertesiyim ben.
biraz yitik, biraz düş kırgını, ve biraz da kanayan yara gibi. ...oysa gözlerine baktığım zaman, gök kuşağının altından geçen çocuk oluyordum. yedi güzel renk, yedi mutluluk gibi. ve ben sen kokuyordum. şiire dokununca, sesine dokunuyordum. sesin sesimde yankılanıyordu. yüksek bir dağın zirvesinden kanatlanıp uçar gibi. ...şimdi kilometrelerce ötemde, elimi tutuyorsun. üşüyen tenime sarılır gibi. ve nefesin, nefesime karışıyor. bir soluk yaşam içime çeker gibi. ve ben seni yaşama adadım. ciğerlerime dolan oksijen gibi. ...sonra kalbime giden yol oluyordun, damarlarıma kan bağışı yapar gibi, kanıma, canıma karışıyordun. sen canım oluyordun, ben canıma sarılıyordum. yetim bir çocuğa sarılır gibi. ...sana sarılmadığım her günün ertesiyim ben. biraz yitik, biraz düş kırgını, ve biraz da kanayan yara gibi. ibrahim dalkılıç 09/04/2015 20:15 izmir |