Sen suskunluğun yüzü
Sen suskunluğun yüzü
Hasretin gün aşırı iç çekimi Durgun suların dönüp,dönüp kendi yüzünü öpüşü Ve çakıl taşları Her yıkanışta hoşnut ve bir başka topraklaşma İşte bu senin derdin Döngünün hep içindesin Saatine bak yine ayni saat Zamana dokun ve anımsa Daha dün gibi çocukluğundaki Avuçların ve dizlerin kanaması Kabuk bağlamış yaraların kaşıntısı dün gibi Değişen neydi Biz mi Zaman mı Neyse ki küresel ısınmayı da becerebildik Doğal güzellikleri yok etmeyi de Sen suskunluğun yüzü mavi Gözlerimin toprağa döndüğünde yangınım başlar Ne çatlamış bir tohum tanesi Nede yeşil var Yer demir Gök bakır sanki Yaşanılası bir dünya diyordun Sekiz on kuşağın bir aradaki yaşamı Mutluluğun fotoğrafı Şimdi siyah beyaz kart postallarda kaldı Ve acısız olacaktı yer yüzü İçim yanıyor mavi içim yanıyor Çocuklar kurşunlanıyor Fikirler bombalanıyor Beyaz güvercinler vurulup,yolunuyor Her yanı kan kızılı Son kullanma tarihi geçmiş fikirler Dağ başından inmiş beyler Başı boş bir sarhoşluk buğusu Ve zindanlardan çığlık,çığlık özgürlük türküsü Saçlarına yıldız ekmiş mahkum Süs biberi kırmızısı acı Dalında kuş konmaz idam sehbası Ve geçmişi tenekeli badem bıyıklı para babası İştahla et seçimi Gözden kalmış gönülden kalmamış kendi namussuna dil uzatan zihniyet Şu gelen yavru dediği ,bacığım dediği çıka gelir baba anam ekmek istedi der Ve uyanır şaşkın bakkal Vay be der Benim kızmış Anla mavi anla Umutlarını bir sabah süpüren ana Ve aklından dökülen tuzlu göz yaşı yanaklarında İpe çekilmiş canlar Diyeti açlığa kesilmiş yoksulluk resmi Sokak,sokak çocuksuzluk Dört duvar arası zorunlu mahkumiyet Neyse mavi Neyse Daha ne kadar yiyeceksin avurtlarını İsyanıma vurulmuş toprak Ne kadar çığlıklarım duvarlarına çakılacak Yol yok yordam yok Hasrete buram,buram Sustur içimdeki isyanı mavi sustur Özgürlükler özgürlüğümde kalmalı Umut sende sevda sende türküsü dilimde Hey mavi şimdi söyle İnsanlık ne yana düşer Eşkıyalık ne yana Daha haç bahar beklentisi düşlerimiz olacak Ve sen kaç savaşta rehin düşeceksin Namussunla yaşamak Başını dik tutmak adına Unuttuğun bir şey var oysa Sen özgürlüğü at sırtında arayan ataların torunu Toprağın tek alın teri Emeğin gülen yüzü İdamlarla korkutulmaya çalışılan Yıldırılamayan mavi Hasretimsin Anadolu Gizlenmekten çıkıp,kaldırdın ya yumruğunu havaya İnsanlık onurudur Şerefidir mücadelen Son askerde olsan bilirim ki dönmezsin arkana Çanakkale geçilemez yazdın tarihte sayfalara Şimdi sıra hakkın olan insanlık onurunu geldi kurtarmaya Yumruğunu vursan toprağa Taşın suyu çıkar Sular susuz ovaları,dağları baştan başa Bak,bak nasıl yanıyor dünya Gittiğin her yer emeğin olmalı Güneşin ısıtmalı yetimi,yoksulu Unutma mavi unutma Gözlerin ne güzel bakıyor Derin mavi Delicesine akıyor kanın Fırat gibi Ateşle şimdi meşaleni Ateşle derin mavi Onlar seni ağlarken asla görmemeli Sen gömerken yüzünü avuçlarına Avuçların yürümeli Kan ter çizgi,çizgi tarihe Ve hasretin İnsanlığa yürek vermişliğin Sesini çivilediğinde siyah beyaz kart postallara Zeytin gözlerin gülecek maden ocağından Dünyayı ışıtmaya Sen asla yalnız değilsin Değilsin mavi Özgürlüğüm yeşile çalan yer kürem Onurum Hasretim Oy Güvercini vurdular Ölü doğuyor güneş Ve tüm yavrular Barış için,özgürlük için tüm insanlığı kucaklama saati Ağlamak yok gülmek var gülmekse senin adın … Avuçlarımda çizgilerim kaybolur zamanda Günlerin ardında hasret,hasret ve yine değişim var bulutlarda Gözlerimde bir başka tan kızılı Yağmur ormanları Düşlerim talan Sen ağlama diyordu zaman Ağlama Ben nasıl ağlamayım Kuşlarım uçmaz olmuş Ormanlarım yok Bir garip toz bulutu Mevsim oyuncağını kaybetmiş çocuk Derin mavi siyahi soluk Gelenden geçenden renk alayım istiyorum gözlerime Benizler solmuş Gülen yüz görmek mahşere kalmış Kimi çoktan aklını yitirip maziye dalmış Yok artık yok Su yok Ekmek yok Hava yok Güneş yok Yok be mavi yok Kamil Söylemez |