SEN VE VAPUR
Saat perşembe sabahın 06.00 si. çalıyor gözlerimin ayarlı çalar saati.
Vapurun geçiyor bir gözümden öbür gözüme. Al bayrak selam veriyor göklerden, dalgalı ve hırçın denize. Ben ise saygı durusunda bekliyorum seni. Bu sabah bir başka güzel ziyafet çekiyor gözlerim vapur deniz ve sen. Martılar bile bu sabah bir başka kanat çırpıyor, bir başka güzel. Çığlıklar ne güzel de çınlıyor kulaklarımda sabah müziği misali. Sana karsı iskelede çay keyfi ısıtıyor içimin sensiz bölgelerini. Manzara senden kahvaltım simit ve peynir. Anlaşılan zamanı geldi özlem kokmaya başladı burnumun derinliklerinde, Bugün bir kıyak yap bana biraz fazla dur ya da yolcun et götür beni. Ses etmem karnım tok sen içtim dün gece susuzluk yok. Rüya değil gözüm de açık yüküm hafif bedeni bıraktım bendeki sadece ruh. Bir sonraki selam olayım iskeleye, ya da hırçın denize..olmadı Sana emanet bırakayım kendimi ya da sahipsiz eşya ambarına at beni. içim yanmaz sızlanmaz yüreğim, mutluluk kaynağım olur birazcık sen olsa. Lütfen dur gidişin ağır sancılı, gözlerim yine uykuya sürüklemesin beni, Bir hayal olup canlanmasın beynimin bir köşesinde. Sayısızca hayal ettim senli benli gidişimi ne olur bir hayal gerçek olsun. Peki tanrı misafirim hoşça kal demesini kabullendim. Seneye görüşürüz nasıl olsa ayni gün ayni saatte. Beni güzel anımsa biliyorsun saatim kurulu her zaman. UYANDIM VE BİTTİ... |