KARANLIK...
Susun da beni dinleyin...Kulak verin bana.
Büyük gezegenin küçük ve zavallı insanları.. Bu kadar ciddi olmanız beni fazla ürkütüyor. Karanlıkta dolaşmanız, gülen her yüze sert tavırlarınız… Gülmeyi unutmuş, çaresizliğin pençesinde kurumuşsunuz. Size diyorum. Çare sizsiniz. Sizin çaresizliğiniz, başkalarının gücünü yükseltiyor. Bilin istedim. Dünyanın yükünü küçücük omuzlarınıza yüklemeyin artık. Çıkın da bu karanlığı aydınlatmaya çalışalım. Bakın güneş yeniden doğuyor, unutmamış sizi… Siz zamanın tutsak olmuş köleleri, özgürsünüz. Çıkarın yüzünüzdeki korkunç maskeyi de bir tebessüm görelim. Hadi !!! KORKAKSINIZ !!! Ayın gölgesinde pusu kurup, insan korkutmaya alışmışsınız. Uzaksınız her biriniz bir diğerine, aranızda karanlıklar var. Duvarın çelik zırhını kırmaya geldim. Duyun beni. Sizi iyi tanırım. Bu bataklık her birinize mezar olmasın. Kulağınızın pasını silip, düşüncelerinizi törpülemeye geldim. Tutsak ettiğiniz ruhun, özgürlüğe kanat çırpınışı izleyelim. Ruhunuz sükunet dolsun… |