Susam Tanesi Sesin
susam tanesi sesin anımsatıyor yazın çıplaklığını
açıp düğmesini gecelerin göğsümün acısında saklanıyorsun perdelerin kanatlandığı karanlığım oluyor beyaz yüreğin beklerken sevilirmiş dünyanın süsü kabuğunu kırıp his ipiyle bağlıyorsun bu taşkın bir kalbin bir sokağı yavaşça dinleyişi seslenişi rüzgarlara kapılıp sonra büküp boynunu duvarlara yetim bir çocuğu avutuyorsun hala ağlamıyor dişlerini sıkıp beni üzen bu hala ağlamıyor gökyüzü bulup bulup kaybeden oluyorum yüzümü bırakıyorum dalgın bir suya kelebekler dilekler o sığ geçmişin dinmeyen kapak resminde deniz sehpa ve televizyon mutlu bir yetişkinin güneşe uyuması kaygısız sarı baskın sayfalarda sarı sıcak bir yaz günü mavilikler batıyor göğsüme mektuplar yazılır içi boş mektuplar umutsuz bir umudu çiviler gibi hayata tebessüm eden ayrılıklar geçer önünden yüzün bir duvara dönük medet umarsın cansızlığın mucizesinden. |
yüzün bir duvara dönük
medet umarsın cansızlığın mucizesinden.
Kutlarım Molilaz
hele de bu finali