4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1756
Okunma

yol uzun ve yüzler yerden az ötede
yanağın içinde kaybolan bir mevsim merasimi gül solgusu
yangın yeri artığı kule
damlar kızgın gözyaşı...
sevmek rüyadan geri ayrılığın dös yolunda kalan sancısı
hangi iklimin ayazında soğursa ateş
ordan alevlenir yeniden kaybolan bir rüyanın keşif yarası...
içinde karanlığın oturduğu boş evler ve cinnetinin sessizliğini saklayan
dün eskisi kimsesizlikler...
sana gel diyen yoksa kaldığın yerden ömrün ziyandır
sana git diyen yoksa kaldığın yerde ömrün pahadır...
içine sindirilmiş buruk rüzgarların uçurduğu bir şeytansındır ya da yarına eskimesi
kaçınılmaz üçüncü sayfalardan
bir bulmaca...
üç harfli çıkmazlardan soğur kalemin
çin ile cennete koşan bir bebeğin ağlama sesidir
yastığında üşüyen...
hüzzam bir şarkıda çözülürsün kalbinde paslı bir kelepçe ,
kime dayasan basını ağrıyan bir omuzdur yükü ,
sevgisiz
uzak bir dağa nehir olmak istersin akmak ,akmak ve azalmak
taştığın göçebe tabloların fırça izlerinden aradığın eski bir ağaç altıdır
sığınmış bir kuş kanadına
düşen yaprak
bir papatya evet bir papatya ormanından sana kalan koparılmışlığı....
hangi gökyüzünü koklaşan tarçinli bir tütsünün
geniz boyu öfkesinden taşan anılar var
ve b sini kaybetmiş bir alfabenin izinden sürgün
vakit
yolculuğa hazır
kokusuna yağmur ekilmiş zamanlara doğruluyor hep kalbimiz
göç-ebe-y-iz
---
YILDIZ
5.0
100% (11)