Yaşamak Bu
varoluşun saf dili
tekrar edip kendini çoğalmaya hazırlanıyor şurada yıllar önce siyah dairelerin peş peşe dizildiği ve süt liman meltemlerin dinmeyen sesi şimdi neresi fısıltılardan kalan çiçeklerin acısını sınıyorum kalbimle yaşamak bu mutluluğun rengiymiş kanayan damla biliyorum ağlamanın ağrısını kesen hisler var siyah karartılar ilerliyor mavinin ateşi çekiliyor boşluktan masallar masa üstü sesler ve sandalyeler kısa anılar ülkesinde aslı olmayan yansımalar savruluyor geleceğe bulutun yağarken gözlerinde beliren kıyısı kalıyor yokluğun biteviye gelişimizi kucaklar gibi yeni sürgünlere hazırlanıyor yağmur. |