Tezat
eline baktı
bir yığın damar dedi ki yarın yollar uzar söz uzar değişiriz sana kavuk bana takke bin yıl sonra adam açıp bakar ne kavuk kalmış ne takke ve bir uzaylı şöyle dedi büyük olan bir seksen boylarında on beş küçük olan bir yetmiş beş kılı kırk düşünüp durdular uzunca biz bu işin duygusunu resmedip geleceğe sonuçların bestesinden bir şarkı yaptık kuraklığın iki uçlu doğrusu kurak kış ve kurak yazdır yani bir kapıya varıp sesleniyorsunuz çare yok bir üst makama uğrayıp bilgelikten istifade bize doğrunun aynı yönde hareket ettiğini söylüyorsunuz geçmiş bir kayıp istasyondur ve geçen yok olur duyurusu tatmak hissinin bir ağzı olmalı bir şeyler söylemeli en azından duydum şu şöyle kuyudan sıyrılınca iki bedende bir duydum hayal yaygarasıyla hiç bir şey etmediğimi sonra hiçbir şey tam değil yüzümü hangi aynaya dönsem farklı gösteriyor bildiğim her şeyden vazgeçtim bağlamaz oldum aklımdan düşen alnımın zaman telini. |