İKİ SEVDALI KÖREBE
“şiir sevmek için, illa bir şair öldürmek gerekmiyor”
Okyanusa koşan nehirler gibiydik! Akardık ç(ağlayarak). Korkusuz şelaleler gibi; En yüksekten, en derine dökülürdük. Masumduk! Bir o kadar günahkar… Gün olur düzlüklerde salınarak s(üzülürdük). Nasılda y(akışırdık) aşka, nasılda güz(eldik). Senin d(illere) destan güzelliğin, benim boyumdan bü(yük) sevdam! Bütün korkularımızdan arınıp, mezarlıklarda sevişirdik. Aşkın g(özü) kördü… Bizse iki sevdalı körebeydik. Nasıl da benziyorduk birbirimize… Ben kırkına merdiven dayamış bir çınar! Sen dalları çiçeklenmiş kiraz ağacı… Aşkta çıt kırıldım iki yufka yürek. Kavgada, kızılca kıyamet iki savaşçı! Birbirinin sesine hasret, iki kırık keman İki çocuk ruhlu, asi! Birbirinden korkan, iki kahraman! En iyi dostta, en kötü düşmanda bizdik bize… Bir başkası bize toz konduramazdı ama… En acı sözlerle biz kendimizi y(aralardık.) Hassas terazilerimizde aşkı tartar… Kristal kadehler gibi çıt der, kırılırdık! Rüzgarda açık kalan pencereler gibi, biz hep bize çarpardık. Arabesk konserde kendini jiletleyen hapçılar gibi... Biz hep bizi acıtırdık! Biz hep kendimizi kanatırdık. Kaç kez kavga ettik? Bir kez öpüşüp barışmadan. Kaç yüzyıl küs kaldık? Rakıyla su gibi birbirimize karışmadan. Her kavgada sanki ayrılığı sınarken. Sen az sevdin, ben çok sevdim derdine düşerken. Severken ayrılık olmaz derkenn… A y r ı l d ı k…! Sonunda ayrıldık sevgili! Bir akrep nasıl zehirlerse kendini, sonun da kendimizi zehirledik. Ceplerimizde hazırdı veda cümleleri… İkimiz de küfr eder gibi, birbirimize mutluluk diledik! Bittik; Matarda su gibi... Ocakta ateş gibi... Alınan son nefes gibi bittik! El olduk! Alkışlar içinde ellerin olduk! Birbirimize helalken, zehir zıkkım haram olduk! Hiç bilmeyeceksin seni nasıl sevdiğimi! O vurdum duymaz tavrını... Dudağının kenarındaki gamzeyi... Sırtındaki kedi patisi benleri bile sevdiğimi, hiç bilmeyeceksin. Ucuz kuaförlerde uçuşan saçlarını... O romantik dudaklarını nasıl sevdiğimi, hiç bilmeyeceksin… Bilme sevgilim… Bundan sonrada bilme… Yokluğunda; Ne hallere düştüğümü bilme. Ölmüşüm kalmışım, sen bunları düşünme. Sevmişim, sevmemişim, önemseme! Mutluyum diyorsunya… Senin olsun bütün mutluluklar. Gülümse sevgilim! Hadi gülümse… |