ACZİYET
ACZİYET
Bir şeyler bırak giderken; Kokunu misâl... Bakışın kalsın en çok, Bir de gülüşün. Rahmet gibi, su gibi Ruhuma dökülüşün... Omuzlarını bırak sonra; Yaslanmadan uyuyamam, Islanmadan dinemem. Bakma geçen yıllara Hâlâ küçük çocuğum Lâf anlamam, söz dinlemem... Ya ellerin? Onlara ne demeli? Bu yaşlar var ya, bu gözler... Öyle anlayışsız, öyle netameli... Canımın içi, Sana daha nasıl "Gitme!" demeli? 29 Nisan 2012 |