-Bilen Sevgiliye, Gül’en Sevgiliye Ve Ölen Sevgiliye-

Düşünmek gerekir koca ustayı
Topraktan yapıyor solucan kanı
Gönle has pay sayma sakın haspayı
Karınca, beyniyle döver harmanı

Dağlara dert olur tsunamisi
Dağlarda kurtulur Nuh’un gemisi
Sularla tartılır hasret debisi
Mermerleri yıkar sukut ummanı

Felek deryasında, fire vermeden
Katlanır çileye, ara vermeden
Yaşayamaz c/anı, yara vermeden
Kadere hükmeder, gönül fermanı

Gül’ünden mirastır, çıra sevende
Kapanmaz ebedi, yara sevende
Değişmez yıllarca, töre sevende
Ömrün diğer adı çile harmanı

Olmazsa bu yolda, kutlu bir çile
Götürmez yolcuyu, serap menzile
Bulunmaz suların, dilinde hile
Kayan yıldızlardır, hal tercümanı

Bedevi gözlere duysan alaka
Bedava tutsaktır elinde yaka
Çöllerin şahına sökmez fiyaka
Emrine amade bilir kurbanı

Kısrağa, katırı kulunlatan o
Canlıyı ilmiyle, klonlatan o
Kaderi insana planlatan o
Musallat etmese bize şeytanı

Vuslatın adresi, dağlar ardında
Ararsan metresi, bağlar ardında
Sevdanın katresi, çağlar ardında
Bulursan gönlüne göre sultanı

Bihaber olanlar, Yâr mekânından
Olamazlar asla, aşk erkânından
Yıllar nasiplenir, düş figanından
Yaratana çıkar, yolların sonu

Mutlak aşk özenli kudret yapısı
Sürmeli gözlerde rüya tapusu
Handandır handanın hacet kapısı
Delibal dünyada can garibanı

Celil ÇINKIR