Silüet dolaşığı...Şiirin hikayesini görmek için tıklayın Şimdi yüzlerce ceset taşıyorum içimin dehlizlerinde
Canımdan can çekilircesine Etim tırnağımdan sökülüyor her gece
İşte yine yokluğunun uğultusu kemiriyor yüreğimi
Kulaklarımda hazin bir melodi çalkalanıyor Nefesimi engelleyen bir yumruk yerleşti gırtlağıma Uzun zamandır Kendi sesime de öyle hasretim ki Sorma! Beynimde saklambaç oynuyor silüetin Hergün ölüm kokan mektuplar asıyorum odamın tavanına Aklımı tokatlıyorsun. Çocukluğu zindanlarda esir kalmış göçebeye dönüşüyor ruhum Boğazım düğüm düğüm Yutkunamıyorum Yalpalıyor adımlarım Sana yürüyemiyorum artık. Dünyanın göbeğine terk edip Hangi mevsimde bırakmıştın ellerimi? Saçlarımı en son ne vakit okşamıştın Gecemi, gündüzmü Ne zaman ölmüştün Anne!? Öyle kimsesizim ki Bir avluya terkedilmiş bebek kadar sahipsiz Ruhumda berduş bir yalnızlık Hüzünbaz ayrılıklar Sonra bu verem eden şarkılar Kanatıyor Acıtıyor Kahrediyor! Avuçlarına bırakılmış nasıl bir külfettim ki Züll gördün bu kadar Haberin yok Gökyüzümü ç/aldılar Mavilerimi de gri’ye boyadılar. Bütün annesizlerin hikayesinde olduğu gibi Benimde kanatlarım kırdılar Bundandır hep ezik satırları şiir sanıp sana adayışım Anne!... Yüreği Sürgün//Kevser Baysal Köln |