DİL SUSAR, ÇAĞLAR YÜREK
Dile gelmeyen o üzünçlerin hikâyesi
Kurcalarken o meşum maziyi, Sırra kadem basan her kim ise Çat orada çat burada Sakın ha, eşeleme geçmişi. Neler saklı neler Kim derdi ki bu kadar derbeder. Sıkılgan mizacım Ve tüm o kinaye kelimelerden sızan. Ne tuhaf ne kırılgan O benlik ki alabildiğine durağan. Yadsıyamayacağım, Hepten kanıksadığım Rayici belli devranın Sona ermek bilmez kalabalık yalnızlığım. İnanma da ne de yargıla. Ne yoksunum ne yoksul Alabildiğine ve çepeçevre Bitimsiz aşkın ile olmuşum meftun. Ne kırgın ne kızgın Meyletmiş bir kere Aciz bir kul nihayetinde Sığmaz iken yere göğe. Şu fani beden Uzak elden geldiğince sair âlemden Her dem esaretinde o gezgin ruhun. Dil susar Çağlar yürek Kelimeler neye gerek. Gönül bu; Kâinata vurgun, Ne acı ne de elem. Dualar yeter Haricinde ne gelir ki elden. Bağlanmış basiret bir kere Boynum olmadı mı kıldan ince. Adı insan, mevcudiyeti anlık Tek yol ruhun istikameti. |
Onu ancak ölüm susturabilir...
Güzel şiir için kutluyorum Kızım...